<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9090144063145931452\x26blogName\x3dI+Believe+in+Sherlock+Holmes\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://kediyimben.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://kediyimben.blogspot.com/\x26vt\x3d-6867951573536557989', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>


30 Nisan 2011 Cumartesi at 09:41
Oğ nana vas ma neem

Öncelikle şunu söylüyüm, sinirli olmamın sebebini Damla söyleyene kadar fark etmemiştim: vişneli kadınım da ondan! Neyse tamam. Dün yazamama sebebim almanca ödevimdi. Çeviri yapıcaktım, anlamadığın bi dili çevirmek iğrenç bi şey. Ben de eski bi komşumuza gönderdim o yaptı sdsadas ben manga okudum falan, ama blogu yazamadım çünkü stres altındaydım, bugüneydi ödev.
Tolga dedi ki "Sınıftakilere hep kod adı bulalım onları kullanırız bloglarda, anlamazlar böylelikle." Çok iyi bi fikir çünkü okurlarsa çok kötü olur asdsadsa Feriha bitsin bulucam kod adı.
Blogdaki iconları değiştirdim, çok da iyi oldu çok da güzel oldu tağam mı? Ben çok beğendim, Durarara! yaptım, zaten Katekyo Hitman Reborn'dan sadece 30 bölüm izledim daha, yani KHR'li bi şablonum olması mantıksızdı u.u
Konudan konuya atlıyorum ama şimdi şöyle bi durum var: ben şu üsttekileri dün gece yazmıştım, uykum geldi yattım vs, sabah yazarım dedim, sonra sabah oldu, babaannemle kavga ettik, ben ağlama krizine falan girdim sinirden, milletin beni ağlarken görmesini hiç sevmem, iyice delirdim son günlerde, sinirli olmam kötü bişiy. Babamı falan aradı babaannem, babam da "Ne haliniz varsa görün." dedi. Çokoş gerçekten, çok ilgili falan, hoş yani. Tabi önce bağırdı biraz. Sonra ben de çıktım dışarı. Suratım kırmızı kırmızı. Neyse başka konuya geçicem.
Sonunda Pet Society'de Umay'ı geçtim ohohhohoohh çok mutluyum, yeni hedefim Engin. Çok da güzel bi petim var, saçlarını bi pembe bi mavi yapıp duruyorum u.u Biir sürü de kıyafeti var, değiştiriyorum arada falan, çokoş bi şey Pet Society.
Bugün Espark'a gittim, Dienar falan, Media Markt'ta Devil May Cry 4 vardı, param olsa alıcaktım, 29.90'dı be. 13 vardı yanımda, 2'sini BKOOL yiyerek kendimi sakinleştirmeye çalışırken harcamıştım zaten. Ben de Dienar'a gidip kitap baktım, Ruh Bağı'nı almak istiyodum ama 11 lira işte malum, ben de Uykusuz ve Penguen aldım, yatağımın üstünde atılı duruyolar, çantamın üstünde.
Diyorum ki acaba İstanbul'a mı taşınsam? Yani zaten Eszal'da yabancı dil bölümü açılmazsa giderim büyük ihtimalle ama, neyse. Orda da babamlarla yaşıycam ama yaa offf, çok sıkıcaklar beni be. Burda rahatım ben be, hem Damlacan'ımı bırakmak da istemiyorum.
Ay oha be, Searchqu diye pis bi site açılıyo artık, yeni sekme açınca. Çok sinirliyim ya 3 saat onunla uğraştım gitmiyo pis herif. Mozillayı baştan kursam gider belki ama istemiyorum baştan kurmak yaa T-T Neyse bıraktım kalsın ya uğraşamıycam.
Sabah kalktığımda bacağım tutulmuştu be yürüyemedim dafds
Size Yavrıcan ve Bıdıkcan'ın huylarını anlatim,
Yavrıcan'ın yeni huyu küvete sıçmak, evet, çok seviyo küveti, başka bi yere değil, hep oraya kaka yapıyo, Bıdık da yapıyo arada ama ARADA. 2. huyu şey, insanlar tuvaletini yaparken içeri girip kucaklarına oturmaya çalışmak. Önce tuhaf hareketler yapıyo, mırlıyo sürünüyo falan, sonra kucağınıza atlamaya çalışıyo, ittikçe DAHA ÇOK YAPIŞIYO. Hayır diyceksiniz ki siz tuvaketin kapısını açık mı bırakıyosunuz? Hayır be salaklar, acelemiz olunca açık kalıyo işte. Çok iğrençleşti bu yazı dur başka huya geçiyim. Bıdıkcan herangi bi tıkırtı duyduğu anda, çok derin uykuda olsa bile birden kafasını kaldırıp, sesin geldiği yönde doğru, cin gibi açık gözlerle bakıyo, şirinim benim. Bi de kulaklarını ses nerden geliyosa oranın tam zıttı yönüne yatırıyo. Tuhaf kedim benim uy canım. Bi de şey şey, ne zaman taşıma şeysini görse koltuğun altına kaçıyo sajhgdjas aşı olcak çünkü biliyo. Sonra kablolara saldırmaları var, özellikle Yavrucan yapıyo. Bi de sadistler vat ya çok seviyorum, sineki görüyolar, saldırıyolar, yere apıştırıyolar, sonra öldürmeden patilerini çekip hareket etmesini bekliyolar, ettiği anda bi kez daha vurup bi daha bekliyolar, ölene kadar aynı şey asjkhdkashda
Bu yazıda iyice batırdım, biliyorum, ama anlayış lütfen u.u

Etiketler: , , , , , , , ,


29 Nisan 2011 Cuma at 10:30
Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!

Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!: "“Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."

27 Nisan 2011 Çarşamba at 13:52
Devam edelim bakalım

Bugün Japonca kursu vardı ama iptal oldu. İyi de oldu güzel de oldu tamam mı? Neden? Çünkü karaoke yapamadım. Hayır aslında yaptım, ama bilgisayar hem sesimi hem de müziği kaydetmiyo. Ve bi de Japonca araştırma vardı, Japonya'daki Yasemin Çiçekleri. Neden mi yasemin? Çünkü hoca adımı unuttuğunda Yasemin diyo bana, ben düzeltince de "İkisi de çiçek ya ne fark eder?" diyo. Ama ikisi de çiçek değil, Melis bal ya da bal arısı demek. Aynı değil. Neyse alıştım artık, Yasemin diyince bakıyorum ohahah.
Dün bayağı uzun yazmışım be. Bi de uyarı: ben o yazının yarısını SİNİRLİYKEN yazmıştım. Yani okuyan insanlar eğer o hakkında yazdığım kişilerse, gerçekten bu şekilde düşünüyorum ama onları sinirliyken yazdığım için biraz sert oldular sanırım. Aslında şu anda da sinirliyim. O insanlara bi kişi daha eklendi, çünkü beni ÇOK sinirlendiren bi şey yaptı. Çok uzun bi konu aslında ama kısaltmaya çalışıcam.
İngilizcecilerin semineri var diye İngilizce dersleri boş geçiyo, bugün de boştu. Nöbetçi hoca geldi, öbür 9ların edebiyatçısı. Zaten bizim sınıf dışında tüm 9lara o giriyo galiba, ve bize biraz garezi var gibi, neyse. İşte geldi bi şeyler anlattı falan, dedi ki yabancı dil bileniniz var mı? Ben ve Fatma el kaldırdık, Fatma'ya sordu önce hangi dil falan, sonra bana sordu, ne kadar biliyosun falan, ve adam cins biraz çünkü bana ağaç ismi saymamı söyledi. Hayır ben Türkçe bile bilmiyorum ağaç ismi. Neyse, sonra da Öyle diyince çiçek saydırdı 20 tane, 7 tane falan saydım, yine aynı şeyi söyledim, Türkçe saydırdı yine bulamadım çok işte. Sonra sınıfa dedi ki "20 tane renk sayamazsınız şimdi birden", Ben saydım. Ama tabi hocaya değil, Fatma'ya. Hoca da ezikledi falan, 4000 kelime bileniniz yoktur, cümle kuramazsınız düzgün, anlayamazsınız ağır kitapları vs vs. Sanki biliyosun bizim hakkımızda bi şey. Ben rp yazıyorum ya, bir dönemde 40 kitap bitirdim ben. Neyse konumuz bu değil, sonra hoca şu an okuduğumuz kitapları saydırdı, her kitaba kötü yorumlar yaptı, bi tek Sefiller'e bi şey demedi, ki o da ödev olduğu için sınıfın yarısı okuyo ve onu BEN önermiştim, Aşk diye bi kitap okumak çok malca gelmişti çünkü. Sonra dedi ki işte Alacakaranlık falan gibi kitaplar Türkçemizi bozuyomuş da, asla klasik okuyamazmışızda bilmem ne. Öyle kitapları okuyanların hep konuşmasında, cümlelerinde ve yazışında bi bozukluk olurmuş. Ve işte asıl konumuz: Hoca bunu söylediğinde Seda BENİ gösterdi. Allah aşkına, benim konuşmamdaki tek bozukluk çok hoşa çokoş demem ve olabilitesi var, iletişelim gibi laflar kullanmak, yazımımda hiç bi hata bulamazsınız ciddi yazarsam, SMS atarken bile üşenmeyip eksik harf yapmıyorum, .d yerine :D yapıyorum iki saat kasıp. Seda'ya Melis yazdırın bakalım nasıl yazıyo? Şöyle: MeLis. :F Defterime de yazmış, bi sinirlendim var ya. Bi de beni eleştiriyo ibiş. ÖNCE KENDİN DOĞRU DÜRÜST YAZMAYI ÖĞREN AMK. Çok biliyosun ya sen yazmayı, ha bi de sanki ben Alacakaranlık'a çok bayılıyomuşum gibi bi hava verdi, ağız burun dalıyodum az kalsın. Buse dedi ki, "Heralde anime falan anlatıyosun ya, bilmiyoruz ya biz, saçma geliyo, ondan demiştir." Ben o animeleri ona mı anlatıyorum? Yoo bi Tolga'ya. Ona ne oluyo? Sınıfın çoğuna şu şekilde bağırmak istiyorum: AY İNTERNETTE GEZİNMEYİ ÇOK SEVERİM DİYİP, FACEBOOK'TAN BAŞKA SİTE BİLMEYEN CAHİL ÖKÜZLERSİNİZ HEPİNİZ, ARANIZDA BLOG NEDİR BİLMEYENLER VAR, EĞER BİRAZCIK FORUMA FALAN GİRMİŞ OLSAYDINIZ, ANİME MANGA NEDİR, EN AZINDAN Bİ FİKRİNİZ OLURDU. Sadece anime manga için değil tabi, hayır Tolga'ya "Geçen bi meme gördüm." desem, yanlış anlıycaklar ya. Memeyi kesin göğüs olan memeyle karıştırıcaklar. Neyse sakinim artık tamam. Ve işte:
Seda: Beni sanki çok tanıyomuş gibi, başkalarına yanlış tanıtıyo, sınıfta havalı havalı dolaşıyo, salak espriler yapıp, gülmeyince de "Anlamadın mı?" diyo, he biz salağız hepimiz, bi sen akıllısın, anlamıyoruz biz.
Artık başka konuya geçiyorum tamam. Bugün hiraganayı ezberledim sayılır, vallahi bak, bikaç tanesini karıştırıyorum o kadar. Yoksa iyi yani. Katakana desen, bi tek a'yı biliyorum adsadsafads Bi de bugün onigiri yaptım yine eheee ilk yaptığımda dağılmıştı, okula götürmüştüm bi de, elimle pilav yiyo gibiydim ya klsjlfs
Ay çok yoruldum, bellek kartım silindi falan onunla uğraştım iki saat. Hadi yatıyım artık.
Artık hep yazılarımın sonuna resim koyucam be

Etiketler:


26 Nisan 2011 Salı at 13:02
Izdırabını Sikeyim Diyet

Evet, diyetteyim. Her gün canım çıkıyo yemin ederim. Sabah kahvaltısında cornflakes, 12de elma ve ayran, akşam eve gelince de yoğurt salata vs yiyorum. Ha bi de yüzmeye gidiyorum ama o stil için, diyetle alakasız. Kurbalamayı öğreniyorum şimdi. Bi de kardeşim Küçük Osman Fan sayfası açmış galiba, Öyle Bir Geçer Zaman Ki fotolarını aratmış Goguru'da. Salak işte dsfsgd
Bi başka konumuz Durarara, evet. Bleach'i One Piece'i geçip en sevdiğim anime olmayı başardı. Bir sürü de doujinshisini okudum, Japonca olsun İngilizce olsun. Neyse mangasını da okuycam, sanırım çevirisi durdu, olmazsa ben çeviririm. Kanjou Spectrum'u çevirdim ama editini yapamadım, bi sayfa çok zor geldi ben de bıraktım. Damla dedi ki "Çeviri grubuna katılalım Melis." ben de olur dedim, belki de kendimiz kurarız bilmem.
Bugün rehberlik dersi boşu, biyolojici geldi dedi ki "Dışarı çıkabilirsiniz ama bi kişi bile istemezse sınıfta kalıyoruz." ben de istemedim çıkmak, direttim falan, Büşra dövücek gibi baktı(amk senin, her şey senin yüzünden oldu) işte dediler ki "Sırf senin için herkes sınıfta kalmak zorunda mı ya?"(bunun kabası) Ben de "Sizin için ben çıkmak zorunda mıyım?" dedim. Hahahayt herkesin napıcağını belirlemek çok süper bi duygu be. Neyse konuyu dağıtmayalım. Sonra razı oldum, resim çiziyodum, onu da alıp çıktım. Dışarıda ucum bitti, şimdi ta yukarı çık, uç al falan üşendim, malum en üstteyiz, Tolga'nın yanına gittim, voleybol oynuyolardı. Biraz oynadık sonra ben Tolga'ya bakarken Bahadır topu yüzüme attı, birden herkes başıma toplaandı falan, bi panik oldum birden korktum, gözlüğüm kırılmış, camı gözümün pınarı mı deniyo ne deniyo oraya girmiş. Burnum sızlıyo, suratım kızarmış, gözümden yaşlar akıyo(ağlamakla ilgisi yok, bkz: gözüme cam girdi yaşarır tabi) gözlerimin çevresi cam içinde falan biyolojicinin yanına gittim, dedi ki, "Demek bi bildiğin varmış, çıkmak istemiyodun sen." sonra da beni müdür yardımcısını yanına götürdü, babaannemi aradılar falan, gözümde cam kalmış olabilir diye doktora gittik. İyi de oldu hani, numaram büyümüştü zaten. Müthiş görüyorum şu an, adeta bir kartal gibiyim, avımı 20 km öteden görüp saldırabilirim, öyle.
Telefonum da iyice telef oldu yemin ederim, 5 yıllık e250, ne beklersin? Üşenmiştim değiştirmeye, şimdi değiştiricem para yok amk. Blackberry Torch istiyorum. Sadece Blackberry de olur tabi. ya da klavyeli ve internete giren ve hafızası benim için yeterli olan tüm telefonlar olabilir. Trident falan dışında.
Ben oldum olası çakma şeylere karşıyımdır, hayır fakirsen fakirliğini bil(züppe değilim) güzel markaları telef etme amk. Bi Converse'in çakması niye alınır ya? Hadi kullanışlı bi ayakkabı olsa neyse ama onu giymek ızdırap zaten, karda kışta giyilmez, kumsalda mahvolur, top oynayamazsın, yürüyüşe çıkılmaz, markası için giyersin yani, BUNUN ÇAKMASINI YAPMADAKİ AMAÇ NEDİR? Bi boka yaramayan ayakkabıyı şeediyosunuz, Reebok'un şu kalça geliştiren ayakkabısının çakmasını yapın? Noldu yemedi di mi? Tamam sakinim.
Bi de böyle şalvar gibi olan ama ucu kesilmiş şalvar gibi olan pantolonlar olur ya, kenar mahalle kızları giyer, haha ona da çok uyuz oluyorum. Elbisenin altına kot giyilmesinden de hoşlanmam. Çingene pembesi kıyafetlerden hoşlanmam. Altın bilezikler, koca küpeler, kocaman altın yüzükler vs hoşlanmam. RÜKÜŞLÜKTEN hoşlanmam.
Mıstık, Murat, Müge, Ay dede ve Balık beni sinir ediyo.
Mıstık: Resim dosyamı çalmaya çalışıp duruyo. Fotomu çekiyo, en gıcık olduğum şeylerden.
Murat: Kafama vuruyo, şapkamı alıyo, uyurken dürtüyo vs
Müge: Geçen gün Tolga'ya, "Sen Melis'le takıla takıla böyle oldun." gibi bi şey demiş. Amk senin Müge. Atarlı Müge. Fısıldayan Müge. Iphone'lu Müge. Siktir git Müge.
Ay dede: Hareketleri aşırı falan, konuşması tuhaf, muhalefet her şeye. Bazen varlığı sinir ediyo.
Balık: Çok kaba, gıcık, muhalefet yine, küfür edip duruyo, hayır ben de küfrediyorum ama sinirlenince ya da şakalaşırklen. Bu kız sürekli küfür modunda, insan tiksiniyo, bi de ağır ağır küfüler. Ağız burun dalasım geliyo valla.
Ay yina kaçırdım Naruto'yu, bilgisayar olunca unutuluyo televizyon tabi ama napalım? Bi de Japonca ödevim vardı yapmadım daha yaa üff. Yarın bi de üfff. Salak ses kaydedicim çok kötü olduğundan yapıcak bi şey yoktu ama.
Vay canına be ne kadar uzun yazdım. Uzum zamandır yazmıyodum bi de ondan olabilir. Bi de diğer yazılarımdan farklı oldu gibi, daha ciddi mi ne. Neyse hadi artık, daha sonra tekrar yazıcam söz, son olarak size bi gif armağan ediyorum o zamman.

Etiketler: , ,


24 Nisan 2011 Pazar at 06:17
Durarara Opening 1- Uragiri no Yuuyake


16 Nisan 2011 Cumartesi at 05:18

Gravitation Vocal Collection - Welcome to my Romance .mp3
Found at bee mp3 search engine